17 May 2016

Bir Shoegaze Kraliçesi: Rachel Goswell













Slowdive, Mojave 3, kendi solo projesi ve Minor Victories'te gitarıyla, buğulu sesiyle ve sahne duruşuyla İngiliz müziğinin ve shoegaze müziğin en önemli kadınlarından birini 45. yaş gününde ele aldık.

Rachel Goswell 16 Mayıs 1971'de İngiltere'nin Fareham kentinde doğmuş. 7 yaşında gitar çalmaya başlamış, 14 yaşında okul arkadaşı Neil Halstead ile birlikte müzik yapmaya başlamış. Neil Halstead ile birlikte Slowdive'ın kurucusu, beyni, yapı taşı, her şeyidir. Saf duru güzelliği ve muhteşem vokaliyle Slowdive'ın en güzel şarkılarını seslendirmiş, yetmemiş Mojave 3'de, kendi solo projesinde ve son olarak Minor Victories'te harikalar yaratmaya devam etmiş bir shoegaze kraliçesidir.

Rachel Goswell, Neil Halstead'le aynı mahallenin çocuklarıdır ve çocukluk arkadaşıdır. Post-punk'ın ortalığı kasıp kavurduğu ve yeni alt-janrlarla filizlendiği bir dönemde Swervedriver, Siouxsie Sioux, The Velvet Underground dinleyen, Fareham'in kenar mahallelerinde gothic takılan, garajlarda, okullarda gitar çalıp amatör müzik yapan Rachel, Neil ile Slowdive'ı kurmadan önce 1989'da The Pumpkin Fairies adlı bir grup kurarlar, The Velvet Underground'ın şarkılarını cover yaparlar. Özellikle "Stephanie Says" çok sevimli, dream pop türünde bir demo kayıttır.

1989'da Reading'de Neil Halstead, Rachel Goswell, Christian Savill ve Nick Chaplin Slowdive'ı kurarlar. Daha sonra gruba baterist olarak Simon Scott katılmıştır. İlk başlarda sayısız demo kayıt yapan grup daha sonra 2 Eylül 1991'de Creation Records adı altında "Just For A Day" isimli debut stüdyo albümü yayımlarlar. Bol ambient öğelerin kullanıldığı bu albüm shoegaze tarihinin en önemli albümlerinden biridir. İçerisinde Catch The Breeze, Ballad Of Sister Sue gibi hitlerin olduğu bu albüm müzik eleştirmenlerinden ve müzik dergilerinden yüksek not alır.



Ardından 17 Mayıs 1993'te Creation Records etiketiyle hem Slowdive tarihine, hem de shoegaze tarihine damgasını vuran "Souvlaki" albümünü yayımlarlar. Alison, When The Sun Hits, Machine Gun, 40 Days, Souvlaki Space Station gibi muhteşem şarkılar bu albüm içerisinde yer alır.


94'e gelindiğinde Simon Scott gruptan ayrılmıştı. 1995'te ise "Pygmalion" adında bir albüm yayımlanır. Crazy For You, Blue Skied an' Clear, Rutti, All of Us gibi Neil Halstead'in yaratıcılık harikası parçalar albümde yer alıyordu. Ardından grup üyelerinden Savill ve Chaplin de gruptan ayrılır. Kalan üyeler de Mojave 3'yi kurarlar.


Slowdive macerasından sonra Rachel, Mojave 3 ile birlikte yola devam eder. 4AD ışığı altında indie folk, dream pop tarzındaki bu grup ilk albümü "Ask Me Tomorrow" (1995) ile adeta bir Slowdive klonudur. Gerçekten sözleriyle, depresifliğiyle Slowdive'dan eksik kalır bir yanı yok. Love Songs On The Radio, Tomorrow's Taken, Where Is The Love ilk albümde Rachel'ın seslendirdiği muhteşem şarkılardır. Can yakıyor, çünkü sözlerin altında yine her zamanki gibi Neil Halstead imzası var.



Sonraki albümlerde daha az yer alan Rachel, artık kendi solo projesine doğru yol alır. 2004 yılında 4AD etiketiyle "Waves Are Universal" adlı bir albüm yayımlar. Tatlıdır, hoştur fakat o tanıdığımız Rachel Goswell değildir.


Biraz da magazinel boyuttan ele alırsak konuyu zamanında Neil ve Rachel birbirlerine aşıktırlar. Fakat bu muhteşem aşk ikiliye giderek zarar vermeye başlar. Sonunda birlikte ama yapayalnız devam ederler yollarına. Özellikle When The Sun Hits'i Rachel için yazmıştır Neil: "Hey hey lover, you still burn me. You're a song yeah. Hey hey". Neil bu göndermelere devam eder. Crazy For You ve Blue Skied An' Clear sanırım Neil'ın duygularını en yoğun dile getirdiği iki şarkıdır: "Crazy for lovin' you". İkili ayrıldıktan kısa bir süre sonra 94'de Rachel, Air Cuba adlı gruptan Christopher Andrews ile evlenir. Zaten daha fazla dayanamazlar. Shoegaze gruplarının bir bir dağıldığı, yerine indie gruplarının doğduğu yıllarda Pygmalion'dan (1995) sonra Slowdive da dağılır.

Sonunda Slowdive 2014'te yeniden birleşince peş peşe sayısız konserler verilir. Geçen yıl İstanbul'da Chill-Out Festival kapsamında verdikleri konserde bire bir tanık oldum o efsaneye. Gerçekten düşlediğim kadar varmış. İnanılmaz ötesi bir performans sergilediler. Hiçbir şey kaybetmedikleri gibi gençliğinden, daha fazla şey katarak gelmişlerdi. Golden Hair ve When The Sun Hits'te Neil ile Rachel'ın sık sık birbirleriyle bakıştıkları gözlerden kaçmadı tabii :)

İyi ki doğdun Rachel Goswell!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder