Fransız blackgaze, shoegaze grubu Alcest 30 Mart'ta Zorlu PSM'de.
2000 yılında sıkı bir Cocteau Twins ve Slowdive hayranı olan Neige tarafından kurulan ve bir black metal projesi olan Alcest, grup üyelerinin gruptan ayrılmasıyla shoegaze çizgisine geçti. Aslında shoegaze ile black metal'in evrimi olan yeni bir janr diyebiliriz post-black metal için. 2007 yılında büyük ses getiren "Souvenirs D'un Autre Monde" adlı bir albüm yayınladı ve kısa zamanda büyük popülarite kazandı. Shoegaze ve black metal'in piyasadaki en önemli temsilcisi haline geldi. Ardından sırayla "Ecailles De Lune" (2010), "Les Voyages De L'Âme" (2012) ve "Shelter" (2014) olmak üzere üç albüm daha yayınladı. Son olarak geçtiğimiz yıl eylül ayı sonunda eskiye dönüş niteliğindeki beşinci uzunçaları "Kodama"yı yayımladıktan sonra dünya turnesine çıkmaya hazırlanan Alcest, turnenin bir ayağını İstanbul'a ayırdı.
Alcest 30 Mart'ta Zorlu PSM'de sahne alacak. Ayrıntılı bilgiye aşağıdaki bağlantılardan ulaşabilirsiniz:
Protest folk müziğin en önemli ismi Joan Baez 12 Ağustos'ta İzmir'de gerçekleşmesi planlanan konseri "Asla kendimi, ekibimi ve grubumu Türkiye'de yükselen tehlike ve kâbusun içine sokmam" diyerek iptal etti.
İKSV'nin düzenlediği ve İzmir Kültürpark Açıkhava Tiyatrosu'nda gerçekleşeceği duyurulan konser ülkede tırmanan gerilim ve 3 ay devam edecek OHAL nedeniyle Joan Baez tarafından iptal edildi. İKSV biletlerin geri iade edileceğini açıkladı. Böylece Muse ve Skunk Anansie'den sonra bir büyük konser daha iptal edildi.
Joan Baez'in Facebook hesabından konuyla ilgili yaptığı açıklamanın tamamı şöyle:
"Türkiye’deki arkadaşlarım, Türkiye’deki konserlerimi iptal etme kararı aldım. Onca zamandır savaş bölgelerine, diktatörlük rejimine sahip ülkelere, sivil arbedelerin yaşandığı yerlere gittim. Ama bugünün Türkiye’sindeki gibi beklenmedik ve çok büyük tehlike gibisini gördüm mü emin değilim. Aktivist meslektaşlarıma bile ne kadar kararlı olsalar da önermem, kendimi, grubumu ve ekibimi Türkiye’de yükselen kâbusun içine sokamam. Umarım acı çekmeden ve barbarca cezalar almadan birlikte şarkı söyleriz."
Radiohead'in yeni albümü "A Moon Shaped Pool" tüm dünyada aynı anda lansman niteliğinde bir dinletiyle hayranlarına sunuldu. Etkinliğin Türkiye'deki adresi ise Velvet Indieground oldu. Ancak etkinlik, bir grup gerici saldırgan nedeniyle şiddetin gölgesinde kaldı.
Firuzağa'da Velvet Indieground'ın önünde toplanan Radiohead hayranları müzik dinleyip sohbet ederken bir anda bir grup gericinin saldırısına uğradılar. Saldırganlar "sizi içeride yakarız" gibi korkunç tehditler savururken bazı Radiohead hayranları çeşitli yerlerinden yaralandılar. Plak dükkanının içine girip dükkandakileri darp eden saldırganlar "Ramazan'a saygı duyacaksınız" diye bağırıyordular.
Bu korkunç olay kısa sürede sanal medyada hızla yayılırken Pitchfork, Stereogum, Rolling Stone gibi dünyaca ünlü müzik haberlerinde de gündem oldu. Olayla ilgili Radiohead de bir açıklama yaptı:
"Tüm kalbimiz İstanbul'daki Velvet IndieGround’da saldırıya uğrayanlarla birlikte. Umuyoruz ki bir gün geriye dönüp baktığımızda tahammülsüzlükten kaynaklanan bu tür şiddet olaylarının çok eskilerde kaldığına tanık oluruz. Şu an içinse yapacağımız tek şey İstanbul'daki hayranlarımıza sevgimizi ve desteğimizi sunmaktır"
Geçtiğimiz günlerde 5 yıl aradan sonra "A Moon Shaped Pool" adlı stüdyo albümüyle karşımıza çıkan Radiohead yeni albümünü ilk defa internet ortamında hayranlarına sundu.
Radiohead yeni albümü internet ortamında sunduğu gibi bugünden itibaren DVD ve plaklarını da satışa sürecek. Bugün aynı zamanda albümün lansman konseri niteliğinde tüm dünyada aynı anda bir canlı performans kaydını yayımlayacak. Türkiye'de yalnızca Velvet Indieground'da yayınlanacak bu canlı performans Türkiye saati ile 20:00'de başlayacak.
Bu yıl İstanbullu müzikseverler harika bir konser sezonu geçirdiler. Independent müziğin önemli temsilcileri İstanbul’da sahne aldı ve almaya devam ediyor. Maalesef iptal edilen M83 konserinin dışında daha az ama çok büyük konserlerin bizi beklediği Haziran ayı Türkiye’de müzik adına ilkleri yaşatacak. Şehirde neler oluyor, bir göz atalım.
4 Haziran
Babylon Soundgarden: Tek günlük küçük bir festival olan bu etkinlikte electronic müziğin tatlı tınıları Kilyos’ta yankılanacak. Festivalin öne çıkan ismi, electronic folk müziğin popüler temsilcisi Milky Chance‘in de sahne aldığı bu organizasyonda Oscar And The Wolf, Jamie Woon, Büyükevablukada, Is Tropical ve daha birçok grup müzikseverlere eğlenceli bir cumartesi yaşatacak.
Biletler Biletix‘te
5 Haziran
Dropout Festival – Die Antwoord // KüçükÇiftlik Park: Cape Townlı electronic rap-rave ikilisi Die Antwoord dubstep, pop, punk, hiphop, rap ve rave müziği enteresan bir vokal ve itici görsellerle entegre ederek büyük bir hayran kitlesi yakalamış. Bu yazın önemli konserleri arasında yer alıyor.
Biletler Biletix‘te.
8 Haziran
PJ Harvey, Low // Zorlu PSM: Nefeslerimizi tutarak beklediğimiz muhteşem konserler serisinin ilki İngiliz müzik duayeni PJ Harvey ile başlıyor. Hakkında yorum yapmanın fuzuli olduğu bu müzik sihirbazı kadın yanında slowcore müziğinin efsane ismi Low ile birlikte geliyor. Geçtiğimiz yıl iki gün üst üste Salon’da sahne alan Low akıllara zarar şarkılarıyla PJ Harvey‘den önce müzikseverlerle buluşacak. Biletler Biletix‘te.
11 Haziran
Sigur Rós // Zorlu PSM: Geldik yılın en büyük konserine. İzlanda’nın soğuk atmosferinde hiç bilinmedik enstrümanları hiç bilinmedik yöntemlerde oyuncak gibi kullanarak, bazen de tüyleri ürperten ambientlarıyla etiketleri de aşıp hiçbir yere sığmayan Icelandic müziğin Björk ile birlikte en büyük temsilcisiSigur Rós ilk kez İstanbul’da sahne alıyor. 2013’te Gezi direnişi nedeniyle iptal edilen konserin ardından 3 yıl bekleyen Sigur Rós hayranları sabırsızlıkla bu muhteşem görsel ve işitsel şovu bekliyor. Biletler Biletix‘te.
23 Haziran
Patti Smith and Her Band // Zorlu PSM: Proto-punk müziğin yaşayan efsanesi ve rock müziğin kilometre taşlarından biri olarak kabul edilen Patti Smith yıllar geçtikçe daha da güzelleşerek “Horses” albümünün 40. yılı şerefine verdiği turne ile Zorlu PSM’nin konuğu olacak. Biletler maalesef tükendi.
28 Haziran
Chic feat. Nile Rodgers, Unknown Mortal Orchestra // KüçükÇiftlik Park: Bu ayın son güzel konseri KüçükÇiftlik Park’ta İstanbul 23. Caz Festivali kapsamında gerçekleşecek. Funk müziğin önemli temsilcilerinden Nile Rodgers, Chic grubu ile birlikte sahne alacak. David Bowie, Duran Duran ve Daft Punk gibi müziğin mihenk taşlarına prodüktörlük yapan Nile Rodgers ile birlikte aynı gece sahneye geçtiğimiz yıl Salon İKSV’de dinleme fırsatı bulduğumuz psychedelic indie grubu Unknown Mortal Orchestra da konuk olacak.
Biletler Biletix‘te.
Radiohead, Sigur Rós, PJ Harvey, Tame Impala, Explosions In The Sky, Beach House, Beirut, LCD Soundsystem, The Last Shadow Puppets, Air, Animal Collective, Dinosour Jr., Deerhunter, Wild Nothing, Neon Indian, Savages, Daughter... Ve daha bir sürü muhteşem isim. Akıllara zarar bir festival. Dünyanın en büyük festivallerinden biri Primavera Sound Barcelona başladı. Orada olamasak da buradan izlemeye değer!
Bu gece Radiohead, LCD Soundsystem, PJ Harvey ve Sigur Rós sahne alacak.
Geçen yıl 20 bin katılımcıyla 10. yaşının şerefine ilk kez Bodrum Xuma Yalıkavak'ta müzikseverlerle buluşan Chill-Out Festival, bu yıl da karşımıza önemli isimlerle çıkıyor.
Deniz, kum, yeşil ve müziğin muhteşem buluşması Chill-Out Festival Bodrum bu yıl 23-24 Temmuz'da Bodrum Xuma Yalıkavak'ta gerçekleşecek. Chill-Out Festival İstanbul'dan farklı olarak daha electronic bir konseptin düzenlendiği bu festivalde müzikseverlere güzel bir tatil sunuluyor.
Geçen yıl Stavroz, Nu, Jo.Ke, Kraak & Smaak gibi electonic ve house müziğin önemli temsilcilerini müzikseverlerle buluşturan Chill-Out Festival Bodrum bu yıl da güçlü bir kadroyla karşımıza çıkıyor. Selda Bağcan'a yaptığı psychedelic trip editiyle yakından tanıdığımız Acid Pauli; isminden de anlaşılacağı gibi iki Arap müzisyenin Brooklyn'da kurduğu house projesi Bedouin bu yılın iki önemli ismi.
Festivale katılacak grupların, müzisyenlerin ve DJ'lerin tam listesi şöyle:
Acid Pauli, Bedouin, Chancha Via Circuito, dOP, Eduardo Castillo, Goldcap, Henri, Matanza, Oceansvs Orientalis, unders, Loung FM 96 Crew
Radiohead yeni albümü "A Moon Shaped Pool"u yayınladıktan sonra ilk konserini cuma günü Amsterdam'da verdi. Radiohead'in 2012'den bu yana verdiği ilk konserdi.
Bir ay önce sosyal medyadaki tüm hesaplarındaki gönderilerini silerek garip bir şekilde tüm dikkatleri üzerinde toplayan Radiohead, çok geçmeden yeni albümden ipuçları vermiş, bir hafta içinde iki single parça ve klip yayınlayarak hayranlarına uzun bir aradan sonra "merhaba" demişti. Ardından bol hüzünlü yeni albüm "A Moon Shaped Pool"u yayınlayarak konserlere başladı.
Yeni albüm yayınlandıktan sonra konser startını Amsterdam'da veren Radiohead, Heineken Music Hall'da hayranlarına unutulmaz bir gün yaşattı. Çoğunluğunu yeni albümden şarkıların oluşturduğu setliste eski şarkılar da eklenmiş ve toplamda 24 şarkılık bir setlist oluşturulmuş.
Geçtiğimiz yıl 10. yaşının şerefine Slowdive, Thievery Corporation, Stavroz, Balthazar, Yacht, Gospoet gibi grupları ağırlayan Chill-Out Festival, bu yıl da çok renkli bir kadroyla karşımıza çıkıyor.
Her yıl mayıs ayının son haftası Sarıyer ormanları arasında bulunan Life-Park'ta iki gün boyunca İstanbul'lu müzikseverlere unutulmaz bir hafta sonu yaşatan Chill-Out Festival main stage, next stage ve other stage olmak üzere üç sahne ve onlarca stant, bedensel aktiviteler gibi eğlenceli işlerle beraber doğa içinde rengârenk, çiçek çiçek bir festival sunuyor.
Bu yıl 28-29 Mayıs'ta geniş bir line-up ile karşımıza çıkan Chill-Out Festival'da cumartesi günü:
Bedouin, Chairlift, Choir of Young Believers, Cigarettes After Sex, Clarian, Matthew Herbert, Nico Stojan, Parra For Cuva & Senoy, Polo & Pan, Red Axes, Rodrigo Amarante, Temples, Wareika, cantanca, Islandman, Nilipek., Nusaibin, Style-Ist, Violations Radio
pazar günü:
Chico Trujillo, dOP, Fakear, Guts, Hugo Kant, Jo.Ke, Life On Planets, Lola Coca, Lucas Santtana, Mimi Love & The Sorry Entertainer, Orchestra Of Spheres, Raz Ohara, The Field, Viken Arman, YokoO, Wide Awake, Ah! Kosmos, Oceanvs Orientalis, Flapper Swing sahne alacak.
Bu yıl İstanbul'da fevkalâde konserler olacak. Post-punk'tan post-pock'a, shoegaze'den indie'ye, electronic'ten minimal'e kendi türünün en iyileri, en güzelleri müzikseverlere unutulmayacak bir yıl yaşatacak. Nitekim güzel konser haberleri gelmeye devam ediyor da. Öncelikle kim, nereye, ne zaman geliyor bir göz atalım.
Lebanon Hanover: Almanya ve İngiltere kökenli bu darkwave/post-punk grubu akıllara zarar synthlar ve karanlık sözleriyle öne çıkıyor. Larissa Iceglass'ın Frankenstein'ı andıran vokali ve bohem dansı ruh sağlığına pek de iyi gelmediğini söyleyebiliriz. 2010'da başladıkları müzik kariyerlerine dört albüm sığdırdılar: The World Is Getting Colder (2012), Why Not Just Be Solo (2012), Tomb For Two (2013), Besides The Abyss (2015).
27 Şubat, Salon İKSV'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
She Past Away: Bursa çıkışlı yerli post-punk/darkwave grubumuz. Türkiye'de bu tarzda müzik yapan gruplar bir kenara, bu tarz müzik dinleyenlerin sayısı bile çok azken She Past Away neredeyse tamamı Türkçe olan karanlık şarkı sözleriyle, synthlarıyla, imajıyla dünyada şu anda kendi tarzının en iyilerindendir nispeten. 2006'da başladıkları müzik kariyerlerine üç başarılı albüm sığdırdılar: Kasvetli Kutlama (2010), Belirdi Gece (2012), Narin Yalnızlık (2015).
She Past Away 27 Şubat gecesi Lebanon Hanover ve Selofan ile birlikte Salon'da.
Emancipator: 2006'da New York'ta Douglass Appling tarafından kurulan trip-hop/chill-out grubu 2013'te İstanbul'da bir konser vermişti. Emancipator'un dört albümü bulunmaktadır: Soon It Will Be Cold Enough (2006), Safe In The Steep Cliffs (2010), Dusk To Dawn (2013), Seven Seas (2015)
4 Mart, Babylon Bomonti'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
God Is An Astronaut: Post-rock denilince akıllara gelen ilk isimlerden biridir İrlanda'lı GIAA. Sert riffler, derin tınılar ve epic bir vokalle apokaliptik bir performans sergileyen GIAA, dünya çapında çok ciddi bir kitleye sahiptir. Sık sık Türkiye'yi de ziyaret eden GIAA, daha önce dört kere İstanbul'a gelmiş ve her seferinde konser alanlarını doldurmuştur. 2002'de başladıkları müzik kariyerlerinde sekiz başarılı albüm yayınladılar.
6 Mart, KüçükÇiftlik Park'ta. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Sleep Party People: 2008'de Danimarka'da kurulan dream pop grubu yaptığı müzikle bazen post-rock'a, bazen'de shoegaze'e kayabilmekte. Ağırlıklı olarak melankolik şarkılar yapan Sleep Party People başarılı sahne performansıyla son 2014 ve 2015'te de İstanbul'a gelmişti. Tavşan şapkası, ince derin vokali ve dalgalı tınılarıyla eşi benzeri olmayan bu grubun üç başarılı stüdyo albümü vardır: Sleep Party People (2010), We Were Drifting On A Sad Song (2012), Floating (2014).
18 Mart, Salon İKSV'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Ane Brun: Nordik melodilerin başarılı ismi söz yazarı, gitarist ve female vokalist Ane Brun 1998'den beri sürdürdüğü kariyerine dokuz albüm ve sayısız konser sığdırmış. Dört kez İstanbul'lu hayranlarını ziyaret eden Ane Brun tekrar İstanbul'a gelip müzikseverlere güzel bir gece yaşatmayı planlıyor.
1 Nisan'da, Salon İKSV'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Ólöf Arnalds: 1980 İzlanda doğumlu bu tatlı kadın müzik kariyerine 2003'te Múm ile başlamış, 2007 yılında Við Og Við adlı albümünü çıkararak kendi solo kariyerine başlamış. Kendisini çok yakından tanıdığımız Ólafur Arnalds'ın kuzenidir ayrıca. Indie folk tarzında müzik yapan Ólöf, ilk albümündeki şarkı sözlerini tamamen İzlandaca yazmışken, ikinci albümü Innundir Skinni (2010)'de İngilizce sözlere de yer verip hızla popülaritesini artırmıştır. 2014 yılında çıkardığı Palme albümünde ise tamamen İngilizce şarkılar yazarak artık İzlanda sınırlarının dışına çıkmaya karar vermiştir. 8 Nisan'da, Babylon Bomonti'de.Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Yndi Halda: İngiltere çıkışlı Post-rock grubu Yndi Halda uzun metrajlı post-rock şarkıları denilince akla gelen ilk isimlerden biridir. 2001 yılında başladıkları müzik kariyerine yalnızca 2005 yılında çıkardıkları Enjoy Eternal Bliss albümünü sığdırmış olmalarına rağmen post-rock müziğin ilahlarından sayılmaktadır. Üstelik albümde yalnızca dört şarkı varken! Hayranları dağıldı derken Yndi Halda yepyeni bir albüm çıkararak "ben daha ölmedim!" diyerek turneye çıktı. İstanbul'u ziyaret etmeseydi üzülürdük açıkçası. Sözü uzatmadan "Illuminate My Heart, My Darling" diyorum ve konser gününü iple çekiyorum.
20 Nisan'da Salon İKSV'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız
Get Well Soon: Almanya çıkışlı indie grubu Get Well Soon Konstantin Gropper öncülüğüne 2008 yılında yayınladığı Rest Now, Weary Head! You Will Get Well Soon albümüyle büyük bir çıkış yakalayarak indie müziğin sevilen isimlerinden biri olmayı başardı. 2013'te İstanbul'lu hayranlarına güzel bir gece yaşatan Get Well Soon yeniden sevenleriyle buluşmak üzere; hem de yepyeni bir albümle!
22 Nisan'da Salon İKSV'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Beirut: Doğum yeri ABD olsa da kalbinin bir yarısı Balkanlarda, diğer yarısı Ortadoğu'da olan, acıyı tatlı bir dille anlatan güzide bir gruptur Beirut. Goran Bregovic'ten etkilenmiş, kendini çingene gibi hisseden bir Türkiye aşığıdır kendisi. Evet, neredeyse her yıl ülkemizi ziyaret ederek, ve hatta Gezi direnişine de katılarak artık "bizden biri" olmuştur grubun vokalisti Zach Condon. 2006'da çıkardığı Gulag Orkestar albümü büyük bir sükse yaparak bir anda indie folk denince akıllara gelen ilk isim olmayı başarmıştır. Beirut son olarak geçtiğimiz yılın eylül ayında No No No adlı dördüncü stüdyo albümünü çıkardı.
28 Mayıs'ta KüçükÇiftlik Part'ta. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Low: 1993 yılında Alan Sparhawk, Mimi Parker ve Steve Garrington tarafından kurulan Low, 994 yılında çıkardıkları akıllara zarar I Could Live In Hope albümüyle dinleyeni kendine bir uyuşturucu gibi bağlamayı başardı. Sert sözler, ağır tempolar ve yoğun melodiler ile slowcore müziğin öncü ismi olmayı başardılar. Geçtiğimiz yıl on birinci albümünü de çıkardılar. Kısacası başarılarla dolu bir müzik kariyerinden bahsediyoruz. Geçtiğimiz yıl Salon'da hayranlarını harika bir performans ile kendine yeniden hayran bırakan Low, bu yıl da sürpriz bir isimle birlikte sahne alıyor: PJ Harvey!
PJ Harvey: Yılın en büyük konserlerine geldik artık. İngiliz söz yazarı ve müzisyen PJ Harvey, 1991 yılında çıkardığı single albüm Dress ile müzik kariyerine başladı. Bas gitar, gitar, piyano, klavye, org, saksafon, trompet, keman, armonika ve arp çalabilen bu harika kadın 1992'de yayınladığı Dry adlı albümüyle Rolling Stone dergisi tarafından en iyi kadın söz yazarı ve en iyi kadın vokalist seçildi. Bu albüm aynı zamanda Kurt Cobain'in en sevdiği albümlerden biri de olmuştur. Bu başarılı kariyeri boyunca sekiz stüdyo albümü yayınlayan PJ Harvey sonunda Low ile birlikte İstanbul'a geliyor.
8 Haziran'da, Zorlu PSM'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Sigur Rós: Dünyadan uzakta bir yerde, kuzey ışıklarının altında, masal ülkesinde, masal şarkıları yapan bir grup var. Büyülü atmosferiyle, sert gitar riffleriyle, epik vokaliyle, soğuk hava dalgasıyla büyülü şarkılar yapan Sigur Rós, 1997 yılında ilk albümü Von ile sahneye çıkmış, 1999 yılında ise akıllara zarar Ágætis Byrjun albümüyle ortalığı ateşe vermiştir. Post-rock mı? Hayır. Indie mi? Hayır. Shoegaze mi? Hiç değil. Sigur Rós, kalıplara sığamayacak nitelikle şarkılar yaparak yeni bir tür yarattı. Benim birçok İzlandalı grubu ancak bu şekilde tarif edebildiğim "Icelandic"... Sözlerini Jónsi'nin yazdığı şarkılar "Hopelandic" adlı uydurma bir dille yazılmakta. Takk (2005), Með suð í eyrum við spilum endalaust (2008) ve Valtari (2012) gibi çok başarılı albümlere de imza atmıştır. Sigur Rós'un 2013'te İstanbul'da vereceği konser Gezi Parkı eylemleri nedeniyle iptal edilmişti. Şimdi sabırsızlıkla haziranı bekliyor tüm Sigur Rós aşıkları.
11 Haziran'da Zorlu PSM'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
M83: 2001 yılında Anthony Gonzalez tarafından kurulan M83, adını on beş milyon ışık yılı uzakta sarmal bir gökada olan Messier 83'ten alıyor. 2003'te çıkardıkları ilk albümleri Dead Cities, Red Seas & Lost Ghost ile bol synth'lı electonica tarzında bir giriş yapsalar da müzik kariyerlerine, iki yıl sonra çıkardıkları can yakıcı Before the Dawn Heals Us albümü shoegaze listelerinde yerini bulmayı başardı. Bu hüzün dolu buğulu albümden sonra tarz değiştirmeye devam eden M83 2008 yılında çıkardığı Saturdays = Youth albümü ile indie pop'a kaymış. Son olarak Hurry Up, We're Dreaming ile electronic müziğin öncülerinden olmayı başarmış, hatta adını reklamlarda bile duyurmayı başarmıştır. Çektiği klipler ise eleştiri getirilemeyecek cinsten. En nihayetinde kendilerini İstanbul'da görecek olmaktan mutluluk ve heyecan duyuyoruz.
28 Haziran'da, Zorlu PSM'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.
Max Richter: Minimal müzik denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan Max Richter 1966 yılında Almaya'da doğmuş, birçok müzik grubuna yön vermiş, başlı başına bir akımdır. Müzik kariyerine 2002'de çıkardığı Memoryhouse albümüyle başlamış, yedi stüdyo albümü çıkarmış, 38 film/dizide çalışmış başarılı bir piyanist, söz yazarı ve bestecidir. Son olarak geçtiğimiz yıl Sleep adında bir albüm çıkarmış.
19 Kasım'da, Zorlu PSM'de. Ayrıntılı bilgi ve biletler için tıklayınız.