Ambient etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ambient etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
10 Ağu 2017
Hammock Yeni Şarkı Paylaştı: "This Is Not Enough (Epilogue)"
Tennesseeli ambient post-rock grubu Hammock 25 Ağustos'ta yayımlayacağı sekizinci stüdyo albümü "Mysterium"dan rüya gibi yeni single şarkısını video klibiyle birlikte paylaştı.
Ambient, post-rock ve shoegaze ögeleri titiz bir sound ile bir araya getirip hülyalı şarkılar yapan Amerikalı topluluk Hammock kurulduğu 2003'ten bu yana yedi başarılı stüdyo albümü yayımlayarak kendi janrının en iyileri arasına girmeyi başarmış. Geçtiğimiz yıl yayımladığı "Everything and Nothing" albümünden sonra çalışmaya ara vermeden yeni albüm hazırlıklarına başlayan grup 25 Ağustos'ta Hammock Music Label etiketiyle yayımlayacağı yeni longplay albümü "Mysterium" ile yeniden karşımızda. Daha önce "Mysterium", "Things of Beauty Burn" teklilerini paylaşan Hammock şimdi de "This Is Not Enough (Epilogue)" isimli yepyeni şarkısını YouTube'da yönetmenliğini Andrew Thompson'ın yaptığı bir video klip ile paylaştı.
Üç şarkıyı da aşağıdaki bağlantılardan dinleyebilir, albüm ile ilgili detayları inceleyebilirsiniz.
19 Eki 2016
Yeni Şarkı: Her Name is Calla - Kaleidoscoping
Kış mevsiminin teması İngiliz post-rock grubu Her Name is Calla buz gibi soğuk bir single yayımladı.
Leicester menşeli minimal post-rock grubu Her Name is Calla 25 Kasım'da Deadwall ile birlikte "Come Play With Me" adında bir split albüm yayımlayacak. İki şarkılık bu mini split albüm 7" plak olarak piyasaya sürülecek. Her Name is Calla plağın A yüzünde "Kaleidoscoping" şarkısı ile yer alacak.
12 Eki 2016
Uyku Dinletisi: Sad Souls - Meandering
Uykuya dalmadan önce rüya görmenin tek yöntemi uyku şarkıları dinlemekse Sad Souls size bunu gün ortasında bile yaşatacak kadar düşseldir. Düş içinde düş görenlere...
Düş fabrikası uykulu gözlerle sunar. Uyku günün en sevdiğimiz seansı ise onu neden mükemmel hâle getirmeyelim? Bazen bir öpücük en güzel rüyaların koynuna bırakır bizi, bazen de bir şarkı en güzel öpücükten daha derindir kalbimize işleyen.
Michiganlı Tom Auty'nin tek başına çalıp kaydettiği Sad Souls projesi Haziran 2011'de "Forest Loops" albümüyle kariyerine start verdi. Tom Auty kendi evinde bir gitar ve bilgisayarla yapıp kaydettiği bu mini albümü dijital ortamda dinleyiciye sundu. Daha sonra ilk stüdyo albümü için Plop Records ile anlaşan Sad Souls Şubat 2012'de "Apeiron" adını verdiği 15 şarkılık bir albüm yayımladı. Sad Souls son olarak 2 yıl önce "Rain, Window" isimli bir single şarkıdan sonra sessizliğe büründü.
Ambient müziği dream pop öğelerle harika bir şekilde buluşturan Tom Auty, düşsel bir vokalle şarkılarını bambaşka noktalara taşıyor. Dinleyeni adeta rüyadaymış gibi hissettiren bu naif şarkılar Cocteau Twins'in efsanevi albümü "Victorialand"i anımsatmıyor değil açıkçası. Hatta ben yer yer Slowdive'ın "Pygmalion"ını bile anımsıyorum.
Gecenin şarkısı "Meandering" Kasım 2011'de single olarak stream ortamda yayımlanmıştı. Klibiyle birlikte dinlemeniz tavsiye olunur.
3 Eki 2016
Yann Tiersen Yeni Albüm Yayımladı: "Eusa"
Modern minimalist müziğin en önemli isimlerinden Yann Tiersen "Eusa" ismini verdiği son albümünü yayımladı.
Fransız modern minimal klasik müzik kompozitörü multi-enstrümantalist Yann Tiersen gösterişten uzak, son derece sade ve doğayla bir bütün halinde olan dokuzuncu stüdyo albümü "Eusa"yı Mute Records etiketiyle yayımladı. 2015'in son günlerinde "Porz Goret" isimli bir video klip ile prömiyerini yaptığı yeni albümünü 30 Eylül'de fiziksel olarak yayımladı. "Porz Goret" ismi Fransa'nın kuzeybatısında Ushant adasının bir koyundan geliyor. Yönetmenliğini Gökmen Bliss'in yaptığı albümün ilk video klibi de burada çekilmişti.
Albüm ismi "Eusa" ise adanın Britanyalılar tarafından bilinen isminden geliyor. Yann Tiersen'in bu gözden uzakta küçük Britanik adanın atmosferinden etkilenerek hazırladığı yeni albümde adanın doğal sesleri piyanoyla buluşuyor. Yann Tiersen kendi hüzünlü notalarını karga sesleriyle, dalga sesleriyle ve rüzgâr esintileriyle bir araya getirdiği bu başarılı minimalist albümünde 18 şarkı yer alıyor.
Albüm Yann Tiersen'in YouTube kanalının yanı sıra Spotify ve Apple Music gibi stream ortamlarda da dinlemeye açık.
Albümün tamamını buradan dinleyebilirsiniz:
30 Eyl 2016
Tycho Yeni Albüm Yayımladı: "Epoch"
San Fransiscolu Scott Hansen'in ambient chillwave projesi Tycho sessiz sedasız yeni bir albüm yayımladı. Albüm Spotify'da.
2014 yılında yayımladığı "Awake" albümünden sonra beşinci stüdyo albümü "Epoch"u da çıkaran Ghostly International etiketi taşıyan yeni albümünü stream ortamlarda dinleyicilerine tanıttı.
Etiketler:
Ambient,
Chillwave,
Haberler,
Tycho,
Yeni Albüm
28 Ağu 2016
Seçki: Sonbahar Şarkıları
Kışlıkları çıkarmanın vakti geldi. Gri bulutlarıyla, yağmur damlalarıyla, tatlı esintileriyle ve sararmış yapraklarıyla sonbahar kapıda hazır. Peki siz hazır mısınız? Üstünüzü battaniye gibi örtecek çok az bilinen güz şarkılarını ufak detaylarıyla birlikte şekerleyip sıcak bir kahvenin yanında size ikram ediyorum. Hoş geldin sevgili Eylül.
Eğer iyi bir müzik dinleyicisi iseniz en güzel şarkıların hep soğuk günlerde yapıldığını bilirsiniz. Çünkü soğuk samimidir, duygusaldır. Ve ağustos ayının bitmesine birkaç gün kala böylesine serin ve gri bir günde sizi sonbahara hazırlamak için kahvemi aldım, battaniyenin altına girdim ve az bilinen, kıyıda köşede kalmış güz ve kış şarkılarını (çünkü inanıyorum ki, o kıyıda köşede kalmış, dokunulmamış şarkıların hazzı daha büyüktür) derleyip topladım. Sandıklar açılsın, kışlıklar çıksın; sonbahar geliyor!
Minimal kompozisyonlardan ambient müziğe, post-rock'tan deneysel tınılara 20 şarkılık listemize geriden başlayalım, en güzelini en sona saklayalım istedim.
20. Rhian Sheehan - Somnus
Listemize biraz tanıdık bir isimle başladık. Yeni Zelandalı minimal müzik bestecisi Rhian Sheehan post-rock ve shoegaze müziğinin derin soundlarını biraz da electronic öğelerle birleştirerek son derece başarılı işler yapmakta. Bu da onu modern klasik müziğin en iyileri arasına koyuyor. Birçok film ve dizilere de soundtrack hazırlayan Sheehan'ın 2013 yılında yayımladığı "Stories From Elsewhere" albümünden "Somnus" isimli harika şarkıyla başlıyoruz; çünkü albüm kapak resmi bir sonbahar.
19. Glass Vaults - Alight
Yeni Zelanda'da ikinci durağımız yine Wellington'dan çıkmış Glass Vaults. 2010 yılında Richard Larsen, Rowan Pierce ikilisi tarafından kurulan ambient pop grubu 2013 yılında çıkardığı "Bright" isimli EP albümünden "Alight" şarkısını sonbahara layık buldum.
18. Lanterns On The Lake - Sapsorrow
2007'de Newcastle'da kurulan Lanterns On The Lake, piyano ile Hazel Wilde'ın sakin vokalini ön plana çıkararak huzurlu melodiler arayan müzikseverlerin tercihleri arasında yer alıyor. Ara ara electronic remixlere yer verse de, post-rock'a göz kırpıp minimal çizgiden şaşmıyor. Bu şarkımız 2010 yılında yayımlanan "Lungs Quicken" kısaçalarından.
17. Wintercoats - Heirloom
İsmiyle listeye en çok uyan grup hiç şüphesiz Wintercoats. Sadece ismiyle de kalmıyor, müziğiyle de soğuk kış akşamlarında soba kenarında dinlenecek bir grup. Avustralyalı James Wallace'ın tek kişilik bu güzel projesi Brian Eno, Beach House ve Sleep ∞ Over'ı esin kaynağı olarak görüyor. Ve kendini yağmurlu günlere adıyor. "Heartful" albümünün "Heirloom" parçasını en buğulu çalışması olarak görüp sizler için listenin 17. sırasına koyuyorum.
16. The Abbasi Brothers - The Sound of Silence
New Yorklu Amman ve Yousuf Abbasi kardeşlerin kurduğu ambient post-rock grubu American Laundromat Records'ın uykucular için hazırladığı "Sing Me to Sleep: Indie Lullabies" isimli toplama albümünde Simon & Garfunkel'in efsanevi "The Sound of Silence" şarkısını son derece başarılı bir şekilde coverlamış, bizim de listemizin bir parçası olmuş.
15. Esmerine - Lullaby For Nola
Sıradaki adresimizde yine tanıdık bir yüz var. Kanadalı post-rock ilahları Godspeed You! Black Emperor, Silver Mt. Zion ve Set Fire To Flames gruplarının yan grubu olarak ortaya çıkan Esmerine 2012'de İstanbul'da verdiği konser sonrası adeta büyülenmiş, "Dalmak" isimli albümünü burada yapmıştı. Üst gruplarına nazaran daha sakin şarkılar yapan Esmerine "Lost Voices" albümünü geçtiğimiz yıl yayımlamıştı. "Lullaby For Nola" bu listede olmasaydı eksik kalırdı liste.
14. Jara - Chateau Marmont
Soğuğu biraz daha arttırıyorum. İzlanda sınırlarına adım atmış bulunmaktayız. Jara, İzlandalı müzisyenlerin kendine has deneyselciliğini başarılı bir şekilde icra eden multi-enstrümantalist Jarþrúður Karlsdottir'in tek kişilik solo projesidir. Ancak Jara biraz farklı. Daha önce Kira Kira hakkında bu linkte yazdığım yazıyı okumuşsunuzdur sanırım. Orada müzik, sanat ve felsefe hakkında bazı noktalara temas etmiştim. Aslında temas eden ben değildim, Kira Kira'ydı. Çünkü yaptığı müziğin müzik literatüründe tam bir karşılığı yok. Bu yüzden farklı bir literatürle açıklamak gerekiyordu onun yaptığı müziği. Jara da bu çizgide sanatını icra eden güzide projelerden biri. Horror pop dediğimiz yakın dönemin yeni icadı bir müzik janrı var. Adı sanı duyulmamış çok grup var kendine bu etiketi yakıştıran. Ancak ne atmosferi horror, ne de müziği pop. Jara, masumiyet ile korku, masalsı ile ürkütücü temaları bir dakikada aynı şarkının içinde dinleyicisine verebiliyor. "Icelandic" diye özetlediğim bu deneysel yöntem ile müziği kalıplarının dışına taşıyıp özgün bir tarz yakalamayı başarmış Jara. Konu İzlanda müziği olunca konuyu uzatıyorum, farkındayım. Öyleyse 2013'te çıkardığı "Pale Blue Dot" albümünden "Chateau Marmont" isimli kısacık şarkısını buraya bırakıyorum.
13. Kira Kira - Drakula Darling
Hazır İzlanda'ya ayak basmışken, Kira Kira'dan ve horror pop'tan da bahsetmişken sizi az kişinin bildiği bu muhteşem grupla tanıştırmak istiyorum. Hoş, hakkında uzunca bir yazı yazmıştım. Ancak yine de kısaca özetlemek gerekirse multi-enstrümantalist Kristín Björk Kristjánsdóttir'in sahnedeki adı olan Kira Kira bildiğiniz gibi değil. Müziği tuzaklarla ve çelişkilerle dolu. Müzikte dadaist bir yöntemle enstrümanları oyuncak gibi kullanıyor. Kendinizi çok tatlı melodilerin arasında hissettiğiniz bir anda birtakım rahatsız edici, tuhaf ve korkutucu sesleri yüzünüze vurup sizi belki de ilk defa hissettiğiniz grotesk bir atmosferin içine alabilir. 2005'te yayımladığı "Skotta" albümünün bana göre en başarılı şarkısını "Drakula Darling"i listenin 13. sırasına koyuyorum.
12. Mikael Lind - An Army Of Dancing
Hâlâ İzlanda'dayız. Mikael Lind Reykjavíkli bir modern minimal klasik bestecisi, kompozitördür. Üç stüdyo albümü bulunan müzisyen aynı zamanda Edinburgh Üniversitesi'nde electronic müzik prodüksiyonluğu üzerine master yapıyor. 2004'te başladığı solo müzik kariyerinin ilk zamanlarında yoğun electronic sound'lar kullanan Mikael Lind, giderek daha soft, daha sakin, minimal melodiler ile masalsı besteler üretmeye başladı. Kuzeyi ve soğuğu çok seven Lind İzlanda'ya özgü "icelandic" atmosferini nihayet yakalamayı başarmış ve bu sevimli kış şarkısını bizim gibi soğuk havaları seven dinleyicilere hediye etmiş.
11. My Cats A Stargazer - Monod Kinetics
Sıradaki adresimiz New Mexico. My Cats A Stargazer yaptığı müziğe karşın hak ettiği değeri görmeyen piyasa karşıtı bir grup. Aslında Quinn Montoya'nın bu tek kişilik ambient post-rock projesi yer yer bazı konuklar da ağırlayıp sınırları zorlayan kalitede şarkılar yapıyor. Ne kadar stream müzik çağında olsak da ve piyasada popüler olan birçok post-rock grubundan daha kaliteli işler ortaya koysa da MCAS maalesef az kişi tarafından bilinen değerli bir proje. Özellikle 2010 tarihli "Kinetics" albümü post-rock ve shoegaze koleksiyonerleri tarafından mercek altına alınması gereken bir albüm. Öyleyse albümün en bulutlu şarkısını buraya ekliyorum.
10. The Eternal Twilight - Sky Is No More A Friend
Çok sıcak bir ülkeden soğuk şarkıların çıktığı doğrudur. Bu konuda daha sonra bir yazı yazmayı planlıyorum. Zira Doğu Asya ve özellikle Güneydoğu Asya ülkelerinden çok başarılı post-rock ve shoegaze grupları çıkıyor. Ve ciddi bir dinleyici kitlesi de var. Batı'ya nazaran müziğin temasında bir bunalım söz konusu. Hiç kuşkusuz bunun temelinde sosyo-ekonomik nedenler ve toplumsal-tarihsel travmalar yatıyor. Sözü uzatmadan The Eternal Twilight'a getirelim. Hindistan Mumbai çıkışlı bu çalışma My Cats A Stargazer ile de sık sık ortak işler çıkarmaktadır. Quinn Montoya ve Jessica Doyle'ın vokalde yer aldığı 2011 çıkışlı debut albümden "Sky Is No More A Friend" isimli şarkıya listenin 10. sırasında yer veriyorum.
9. Tom Adams - From A Great Height
Taşını sıksan suyundan müzik akacak Britanya'dan çıkmış Tom Adams ile ilk kez 2014'te Salon'da dinleme şansı bulduğumuz Balmorhea konseri öncesi tanışmıştım. Kendisi bir multi-enstrümantalist, söz yazarı ve prodüktördür. Post-rock, indie, ambient ve folk öğeler üzerinde çalışıp sesini harika bir şekilde kullanıyor, tarzıyla da nordik müziğe ve bilhassa Balmorhea'ye göz kırpıyor. Ben de bu genç adamı sizinle tanıştırmak şöyle dursun, size sesiyle, ambiansıyla soğuğu hissettirmesi için listenin 9. sırasında yer veriyorum.
8. Audrey - We Thought We Were Ghosts, But Are Feathers
Soğuğu hissetmek yalnızca kasvetli bir atmosferle, ambient'la olmuyor. Bazı gruplar bunu size dolaylı yollarla da hissettirebilir. Şimdiki durağımız İsveç. Dört tane kadın düşünün, çok iyi enstrüman çalabilen, çok iyi kompozisyonlar hazırlayan, post-rock'tan indie'ye, dream pop'tan ambient müziğe icra ettikleri tüm müzik türlerini başarılı bir şekilde notalara döken bu sarışın ablalarımız kuzeyi evimize getiriyor. 2004'ün soğuk bir kış gününde çıkardıkları ilk EP albümünden bu çello harikası, uzun başlıklı, kısacık, sıcacık şarkıyı sizler için listeye aldım. Kahvenin yanında kurabiyeyle dinleyiniz.
7. Evan Abelee - Grief Lessons
Chillwave ve dream pop müziğe aşinaysanız dream pop'a yeni bir soluk katmış Torontolu Denise Nouvion ve Evan Abelee ikilisinin oluşturduğu Memoryhouse'u bilirsiniz. Sub Pop Records'a bağlı favori gruplarım arasında yer almaktadır. Grubun beyni Evan Abelee birçok enstrüman çalabilen başarılı bir müzisyen, söz yazarı ve kompozitördür. Memoryhouse'ta yarattığı düşsel atmosferi kendi solo projesine de yansıtmış, minimal tonları dark ambient'a yaklaştırıp alıştığımız yüzünden uzak, bir hayli soğuk çalışmalara imza atmış. "Grief Lessons" listeye en çok yakışan şarkılardan biri bana göre. Buyurun:
6. July Skies - Garden Constellations
July Skies modern müziğin en sakin, en dingin ve en düşsel melodilerine sahip yaklaşık 20 yıllık bir projedir. Her şey Anthony Harding'in eski püskü bir gitarı ve pedalıyla ambient sound arayışlarıyla başladı. İngiltere'nin küçük bir köyünde başladığı müzik kariyerine 20 yılda dört LP, iki EP albüm sığdıran July Skies post-rock, ambient ve dream pop melodileri minimal bir yöntemle müziğe aktaran güzide bir gruptur. Her ne kadar 2002'de yayımladığı "Dreaming of Spires" albümünden "Garden Constellation" isimli şarkıyı seçmiş olsam da size yalnızca bu albümü değil, tüm diskografiyi dinlemenizi tavsiye ediyorum.
5. Robin Guthrie - Some Sort of Paradise
Hakkında uzun uzun yazılar yazılacak sayılı müzisyenlerden biridir Robin Guthrie. Çağımızın yaşayan en iyi gitaristlerinden ve kompozitörlerindendir. Kim ki o? Cocteau Twins'in yaratıcısı, beyni, Elizabeth Fraser'ın eski eşi, iki çocuk babası, söz ve müzik yazarı, ses mühendisi, prodüktör, DJ. Neler yaptı? Cocteau Twins'te, This Mortal Coil'de harikalar yarattı. Altı solo albümü çıkardı. Lush'ın efsane "Spooky" albümünün prodüktörlüğünü yaptı. Post-punk, gothic, ethereal wave, dream pop, shoegaze, ambient semalarında sürekli mükemmeli aradı. Yaptığı hiçbir işi beğenmedi, çünkü daha mükemmelini arzuladı hep. Böyle bir müzisyen için ne denilebilir ki? Listemizin en yaratıcı ismi tartışmasız Robin Guthrie'dir. 2009 yılında Darla Records etiketiyle çıkardığı "Carousel" albümünden (ki bana göre tüm zamanların en başarılı ambient albümlerinden biri) "Some Sort of Paradise" şarkısını buğulu gecelerin hatrına listede 5. sıradan yer veriyorum.
4. Hilmar Örn Hilmarsson - Bium Bium Bambalo
İzlanda'nın en saygın sanatçılarından biri olan Hilmar Örn Hilmarsson 58 yaşına dek sürekli üreten, yazan, çizen, besteleyen çok çalışkan bir isim. Hem sinemada hem müzikte hem de felsefede büyük uğraşlar vermiş, birçok filmin soundtrack'lerini yapmış, sayısız müzisyenle çalışmış, Björk'ün elinden tutmuştur. Kendisi aynı zamanda bir cadıdır. Evet, cadı. Sıkı bir pagan olan Hilmarsson İzlandalı paganları bir araya getiren "Ásatrúarfélagið" isimli bir pagan topluluğa üye bir cadı. 2001 yılında "Angels of the Universe" filmin soundtrack koltuğuna Sigur Rós'la birlikte oturmuş, bu muhteşem şarkıyı birlikte yaratmışlar. Klasik bir Sigur Rós atmosferi taşıyan bu şarkıya listenin 4. sırasında yer veriyorum.
3. Lowercaise Noises - The Windows of You (I Sang A Quiet Song)
Listenin sonlarına yaklaştıkça şarkılar daha da güzelleşiyor hiç kuşkusuz. Bu seferki adresimiz New Mexico. Post-rock ve ambient müziği daha minimalist bir atmosfere kanalize edip çello ile sükuneti öne çıkararak müzikte derinliği yakalamak isteyen Andy Othling'e konuk oluyoruz. Kendisi Lowercaise Noises'ın yaratıcısı olmaktan öte mükemmel bir baba. İlk üç albümünü sırayla Marshall, Vivian ve Blake isimli bebeklerine adamış, albüm kapak fotoğrafını eşiyle birlikte çekmiş. Kapak fotoğrafında gördüğünüz "Blake" şu an üç buçuk yaşında. Bir şarkıyla aynı günde doğmuş olmak ne güzel bir hediye! Öyleyse listenin üçüncü sırasına bu 10 dakikalık sıcacık öyküyü bırakalım.
2. Mógil - Nátttröllið
Mógil hakkında daha önce burada bir yazı yazmıştım. İzlanda'nın tanınması gereken grupları arasında yer alıyor benim için. Ve İzlanda müziğini en iyi şekilde ortaya koyan sayılı gruplardan biridir. Bu listeye Mógil'in tüm şarkılarını koysam inanın bana muhteşem bir liste olurdu. Her şarkısı ayrı bir güzellik olan bu şirin grubun üç albümünün tamamını dinledim ve üçünde de deneyselliğin, yaratıcılığın ve minimalizmin yanı sıra İzlanda'nın soğuk havasını iliklerime kadar hissettim. Bazen bir kediyi uyutacak kadar tatlı, bazen de bir operayı inletecek kadar güçlü bir vokal ve sound yaratabiliyorlar. Müzikte dar kalıplara hapsolmaktansa farklı ve özgün enstrümanlarla farklı atmosferlerde gezinti yapmayı yeğleyerek yeryüzünde pek az grubun yaptığı veya yapabildiği bir müziği icra ediyorlar. Dedim ya, bu listenin tamamını Mógil ile doldursak asla eğreti durmazdı. "Nátttröllið" Mógil'in en sert şarkısıdır. Söylemek istediği şeyi sert bir biçimde ifade ediyor, kuzeyin bıçak gibi keskin soğuğunu muhteşem bir vokalle müziğe aktarıyor.
1. Parachutes - Grass Leaves
Başlıkta İzlandaca herhangi bir karakterin olmayışı sizi yanıltmasın, Parachutes İzlandalı bir grup. Buradaki yazımda da belirttiğim gibi post-rock'ın en uykucu, en miskin şarkılarını yapan gruplar arasında yer alıyor. Aslında Alex Somers ve Scott Alario isimlerinden de anlaşılacağı üzere İzlandalı değiller. Ancak Alex'i biraz daha yakından tanıyoruz. Kendisi Sigur Rós'un vokalisti Jónsi'nin erkek arkadaşı. Aynı zamanda Jónsi & Alex grubunun üyesi. Yani İzlanda müziğinin tam da merkezinde yer alıyor. 2008'de yayımlanan "Tree Roots" isimli EP Kópavogsdætur, Amiina ve Jónsi'nin katkılarıyla ortaya çıkmış son derece başarılı bir albüm. "Grass Leaves" isimli dört dakikalık öykü Parachutes'ün en en soğuk ve soluk şarkısı. Bu yüzden bu şarkıyı listenin birinci sırasına koyuyor ve soğuktan üşüyüp şarkılara sarılarak uyuyacağım günleri iple çekiyorum.
14 Ağu 2016
İzlanda'ya Özgü Masalsı Bir Korku Müziği: Kira Kira
Kira Kira birçok İzlandalı artist gibi sanatın her dalında deneyselliği ve kalıpların dışına çıkıp alışılmışın dışında bir yaratıcılığı savunan karşı-sanat felsefesinin müzikal göstergesidir.
Kira Kira, multi-enstrümentalist Kristín Björk Kristjánsdóttir'in sahnede kullandığı bir isim. Aslında onun müzikal geçmişi Kira Kira projesinden önce başlıyor. 1997'den 99'a kadar múm grubunun da etkileşimde olduğu Spúnk isimli bir grupta başlamıştı müzik kariyerine. Spúnk dağıldıktan sonra kendi solo projesine başlayan Kristín, isminin kısaltılmış hali olan Kira Kira ismiyle kariyerine devam etti.
2005 yılında ilk albümü "Skotta" Smekkleysa Records tarafından çıktı. Jóhann Jóhannsson ve Hilmar Jensson gibi tanıdık isimler albüm çalışmalarında yer aldı. Albümün sanat çalışmaları ise Kristín'e ait.
Kira Kira şarkılarında kendi çocuksu vokalinin yanı sıra İzlanda'nın doğal seslerini ve küçük hayvan seslerini masalsı tınılarla buluşturup üzerine ürkütücü ambientlar ekleyerek dinleyicilerinde bir yandan masumâne duygular uyandırıp diğer yandan onları ürpertiyor. Masumiyet-kötülük çatışkısı üzerinde kafa yormak yalnızca felsefenin ve edebiyatın bir uğraşısı değildi. Kira Kira bu femoneni müzikte kullanarak bir çeşit dadaist tavırla müziğin kalıpları dışına çıkmayı başardı. "Drakula Darling" şarkısı gotik edebiyattan esinlenmiş (Bram Stoker, "Dracula", 1897) bir korku karakterinin masala aktarılmış halidir. Drakula kötülüğü temsil etse de içinde bulunduğu atmosfer aslında bir çocuğun hayal dünyası kadar masum. Ancak ne masumiyet tam anlamıyla bir masumiyet, ne de kötülük tam anlamıyla bir kötülük. Bir yandan yavru kedi sesleri, bir yandan müzik kutularını anımsatan sevimli melodiler, fakat diğer yandan beyni örümcekleyen grotesk gürültüler şarkıda bir kargaşa yaratıyor. Kira Kira korkuyu ve kötülüğü temsil eden karanlık sesleri direkt vermek yerine onu bir çocuğun oyun alanına indirgiyor. Ve böylece paradoksal bir evren içinde iyi-kötü, güzel-çirkin ikilemlerini kafamızda bir sorgulatmaya sevk ediyor.
İkinci albümü "Our Map To The Monster Olympics" 2008'de yayımlandı. Albümün kadrosu ve ekipmanları bu sefer daha zengindi. "Skotta"da kullandığı kulak tırmalayan gürültüleri bir hayli azaltmış, gitar, klavye, org, kalimba, saksafon, vibrafon, keman, trampet, ukulele, klaviola gibi çok farklı, çeşitli ve deneysel enstrümanlar kullanarak yeni bir tat yakaladı. Melodilerin biraz daha huzura kavuştuğu bu albüm gotik korku teması yerine bir çocuğun hayal dünyasını ele alıyor. Bir lunapark ve hayvanlardan oluşan canavarlar yeni albümün temasına konuk oluyor. Şarkılar nispeten daha huzur verici. Korku atmosferinden arınmış, İzlanda'ya özgü sevimli tınılar yoğun bir şekilde kullanılmış. Ancak yer yer önceki albümden esintiler bazı şarkılarda hissedilebilir.
2012'de çıkarılan son albüm "Feathermagnetik" yine birçok enstrümanın kullanıldığı yoğun bir ambient albüm olmuş. "Skotta"daki korku temasından iyiden iyiye vazgeçen Kira Kira, masalsı tınıları da bir kenara bırakıp ambient, dark ambient ve drone semalarında yoluna devam etmiş. Aslında korkuyu dolaylı yollarla dinleyiciye aktarmak yerine doğrudan aktarımı olan dark ambient müziğini de kalıplar çerçevesinden yapmak yerine daha deneysel bir yöntemle yapmayı tercih etmiş. Bu da tam olarak Kira Kira'nın müziğinin ana karakterini oluşturan bir özellik. Şarkılarında mutlak suretle "Icelandic" dediğimiz İzlanda'ya özgü sesler kullanarak İzlanda'nın soğuk havasını şarkılarında hissettiriyor. Bu albümde herhangi bir neşe veya ışık söz konusu değil. Ancak Kira Kira burada da bir paradoksa nokta basıyor. Albümün sanat çalışmasında beşinci şarkı "Leave a Light On"un şarkı sözleri olan "Leave a light on for love. We can't see in the dark" notunu bırakarak sevgiye bir gönderme yaparken şarkılardaki karanlık hava çelişki yaratıyor. Kısacası Kira Kira gerek sanat çalışmaları, gerek yaptığı özgün/deneysel müzikle, gerekse de vermek istediği mesajla kalıpların dışına çıkarak neo-dadaist bir çizgide, müzik literatüründe "horror pop" dediğimiz bir tarzı icra ederek kategorize edilmeyecek bir alanda yer alıyor. İzlanda'nın coğrafi konumu, iklimi, atmosferi ve gelenekselciliği İzlandalı müzisyenlerde yaratıcılığı üst düzeylere çıkararak sanatta ve müzikte özerk bir hâkimiyetin temsiliyetini ortaya koyuyor. Müziğe karşı müzik, sanata karşı sanat.
3 Ağu 2016
Yeni Şarkı: Eluvium - Regenerative Being
Tennesseeli Matthew Cooper'ın tek kişilik ambient projesi Eluvium 2 Eylül'de çıkaracağı yeni albüm "False Readings On"dan ikinci single şarkısını Soundcloud hesabından paylaştı.
13 yıllık müzik kariyerine Eluvium adıyla yedi albüm sığdırmayı başaran Cooper, Temporary Residence etiketli sekizinci albümü "False Readings On" için geri sayım başladı. Cooper ilk single şarkısı "Fugue State"i birkaç hafta önce paylaştı. Şimdi de "Regenerative Being" ismini verdiği ikinci teklisiyle karşımızda.
Şarkıyı buradan dinleyebilirsiniz:
Regenerative Being
27 Tem 2016
The Album Leaf'ten Yeni Albüm Geliyor: "Between Waves"
Californialı Jimmy LaValle'nin ambient post-rock projesi The Album Leaf 6 yıl sonra yeni bir albüm çıkarıyor. Relapse Records etiketi taşıyan "Between Waves" 26 Ağustos'ta yayımlanacak.
1998'de San Diego'da başladığı müzik kariyerine beş stüdyo albümü sığdıran ambient ve post-rock sahnesinin başarılı ismi The Album Leaf son olarak 2010 yılında Sub Pop Records tarafından çıkarılan "A Chrous of Storytellers" isimli LP'den sonra ilk kez stüdyoya girmiş, geçtiğimiz ay ise yeni çıkacak albümden ilk single şarkıyı bir video kliple birlikte hayranlarına sunmuştu. Albümde aynı zamanda remix parçalar da bulunacak. Hatta ilk remix Dntel tarafından "Never Far" isimli şarkıya yapılmış, Temmuz ayı başında Soundcloud üzerinden yayımlanmıştı.
Albümün ilk single şarkısı "Between Waves"i buradan dinleyebilirsiniz:
Ayrıca ilk remix parçaya bir göz atmanız önerilir:
Albümün içeriği şöyle:
01 False Dawn
02 Glimmering Lights
03 New Soul
04 Back To The Start
05 Wandering Still
06 Never Far
07 Lost In The Fog
08 Between Waves
17 May 2016
Ólafur Arnalds Yeni Bir Cover Şarkı Yayımladı
İzlandalı müzisyen Ólafur Arnalds, ABD'li R&B grubu Destiny's Child'ın "Say My Name" adlı şarkısına cover yaptı.
İzlanda'nın en önemli müzisyenlerinden biri olarak görülen Ólafur Arnalds alengirli, deneysel çalışmalara devam ediyor. Son olarak tamamı kadın üyelerden oluşan ABD'li R&B grubu Destiny's Child'ın "Say My Name" adlı şarkısına Arnor Dan'in vokaliyle eşlik ettiği güzel bir cover yaptı.
13 May 2016
İzlanda'nın Huzurlu Tınıları: Parachutes
Parachutes 2003'te Reykjavík'te Alex Somers ve Scott Alario tarafından kurulmuş İzlandalı deneysel müzik grubudur. Janr olarak post-rock kalıbına sokanlar da var, ambient kalıbına sokanlar da var. Ancak Parachutes diğer birçok İzlandalı grup gibi salt bir janra sığamayacak kadar yaratıcı ve özgün bir gruptur. Bu tarz grupları Icelandic olarak ele almak en doğrusudur. Çünkü dünyanın başka yerinde böyle müzik yapan gruplar yok. Bana sorarsanız bunlar kedi şarkılarıdır. Uykucu ve miskindir. Huzurlu ve sakindir. Múm, Mógil, Kira Kira, Jónsi, Amiina, Grúska Babúska... bu tarzda müzik yapan sayılı gruplardır.
Son derece başarılı bir EP albüm olan "Tree Roots" (2008) Kópavogsdætur, Amiina ve Jónsi'nin katkılarıyla yaratılmıştır.
Grup ilk albümü "Parachutes"ü 2003'te Boston'da kaydetti. Ardından 2004'te İtalya Tuscany'de ilk uzunçalar albümünü yayımladılar. Albüme birlikte yaşadıkları köpeğin ismi olan Susy'yi verdiler. 2008 yılında Reykjavik'te "Tree Roots" adında bir EP albüm çıkardılar. Nitekim İzlanda'da olmanın ve İzlandalı müzisyenlerin dokunuşlarının olduğu bu albüm diğer albümlerden sonra derece farklıdır. Son olarak 2008 yılında "Tour EP" adını verdikleri minik bir albüm daha yayımladıktan sonra bir dizi konserler verdiler ancak uzun bir süredir sessizliğini koruyorlar.
Sözü daha fazla uzatmadan sizi Parachutes'ten seçtiğimiz iki şarkıyla baş başa bırakıyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)