20 Oca 2017

Seçki: 4AD Records'un Müzik Dünyasına Kattığı Efsaneler


Britanyalı plak şirketi 4AD Records dream pop, shoegaze, post-punk, gothic ve ethereal wave müziğine kattığı efsane isimlerle bir plak şirketi olmaktan öte müzik dünyasının bir kültüydü.

1980 yılında Ivo Watts-Russell ve Peter Kent tarafından kurulan 4AD Records kurulduğu dönemde Britanya'da post-punk ve gothic rüzgârları esiyordu. Nitekim plak şirketi bünyesinde yayımlanan ilk kayıt Bauhaus'un "Dark Entries" isimli 7"lik single'ıydı. 4AD bir dizi single kayıtlar yayımladıktan sonra nihayet kasım ayında Bauhaus'un "In The Flat Field" isimli efsanevi uzunçalarını piyasaya sürüyor. Tabii bu sırada The The, The Birthday Party ve Modern English ile single kayıtlar yayımladığını da söylemek gerekir. 1981'de Modern English'in debut albümü "Mesh & Lace", The Birthday Party'nin debut albümü "Prayers On Fire" ve Dif Juz'un debut albümü "Labour of Love" piyasaya sürüldü. Bunun dışında birçok post-punk, gothic, avant-garde albüm yayımlandı. 4AD yeraltının karanlık seslerini keşfetmekte hiç kuşkusuz en iyisiydi. Nitekim ertesi yıl Cocteau Twins ve Rowland S. Howard ile yeni albüm yayımlayarak yelpazeyi daha da büyütüyordu. Cocteau Twins'in Simon Raymonde'sız 1982 çıkışlı "Garlands" albümü bildiğimiz Cocteau Twins'in ethereal, dream pop sound'larından bir hayli uzakta, Will Heggie'nin ritmik bass gitarıyla korkutucu bir albüm olarak gothic, post-punk müzikseverlerinin başucu albümlerinden biri olmuştu.

4AD durmak bilmiyordu. 1983'te Cocteau Twins'in ethereal wave adına bir masterpiece niteliğindeki albümü "Head Over Heels" albümü yayımlandı. Ama en ilginç olanı ise This Mortal Coil projesiydi. Ivo Watts-Russell'ın supergroup projesi This Mortal Coil 1983 yılında Elizabeth Fraser, Robin Guthrie, Lisa Gerrard, Brendan Perry, Gordon Sharp ve Simon Raymonde ile birlikte "It'll End in Tears" albümünün ilk single'ını yayımladı. 4AD Records'un bu kadar popüler olmasında çok büyük pay sahibi olan bu albümde Elizabeth Fraser, Tim Buckley'nin unutulmaz bestesi "Song to the Siren"ı seslendirmişti. 4AD'nin belki de yaptığı en iyi işlerden biriydi This Mortal Coil projesi.

Durmak bilmiyor demiştik 4AD için. Gothic müziğin kült isimleri birer birer 4AD ile birlikte kayıtlar yayımlıyordu. Xmal Deutschland ve The Wolgang Press de ilklerini yayımladıktan sonra 1984'te nihayet Dead Can Dance müzik dünyasına adım attı. 4AD'nin ismiyle bütünleşen bir grup olan Avustralya çıkışlı Dead Can Dance, grup ismiyle aynı adı taşıyan gothic, ethereal wave tadındaki debut albümünü piyasaya sürdü. Adeta Lisa Gerrard & Brendan Perry ikilisinin modern Viktoryen dönem ürünü olan bu albümü hem Dead Cand Dance için, hem de 4AD için bir kilometre taşıydı. 

4AD Records ardından sırayla Clan of Xymox, Pixies, Ultra Vivid Scene, Lush, Pale Saints, Throwing Muses, His Name is Alive, Spirea X, The Breeders, Belly, Red House Painters, Swallow, Frank Black, Mojave 3 ile birlikte çalışmaya başladı. Post-punk, gothic, ethereal, dream pop, shoegaze müziğin piyasadan silinmeye başladığı, britpop, electronic, dubstep, trip-hop gibi yeni janrların popülerleşmesiyle 4AD de bu yeni trendden kaçınamamış, GusGus, Thievery Corporation gibi isimlerle de çalışmıştı. 

2000'den sonra 4AD Blonde Redhead, Deerhunter, Beirut, Ariel Pink, The National, Neil Halstead, Rachel Goswell, St. Vincent, Daughter, The Big Pink, Iron & Wine, Bon Iver, Future Islands, Grimes, Purity Ring, TV On The Radio, Efterklang ile birlikte çalıştı ve çalışmaya devam ediyor.

Müzik dünyasına kattığı efsane isimlerle bir plak şirketinden çok daha fazlası olan 4AD Records'un bugüne dek yayımlamış olduğu kayıtlardan 20 şarkılık bir seçkiyle yazıyı tamamlıyorum.

20. Blonde Redhead - 23
Her yeni albümde yeni şeyler deneyen New Yorklu Blonde Redhead 2007 çıkışlı yedinci stüdyo albümü "23"de bir shoegaze, nugaze denemesi yaptı. Açılış şarkısını albümle aynı ismi taşıyan "23" ile yapıyorum.



19. Ariel Pink's Haunted Graffiti - Baby
Los Angelslı Ariel Marcus Rosenberg'in sahne ismi Ariel Pink modern lo-fi ve psychedelic pop müziğin kuşkusuz en fazla öne çıkan isimlerinden biri. 2012'de yayımladığı "Mature Themes" albümünden bir Donnie & Joe Emerson coverı olan "Baby" benim de en sevdiğim Ariel Pink's Haunted Graffiti şarkısıdır.




18. Beirut - Postcard From Italy
Balkan müziğini indie öğelerle birleştiren New Mexico çıkışlı Beirut 2005 yılında yayımladığı debut albümü "Gulag Orkestar" ile birlikte 2000'lerin belki de en iyi indie albümüne imza atmıştı. 4AD'nin de nitekim 2000 yıllarda yaptığı en iyi işlerden biriydi "Gulag Orkestar". Grubun ismi Lübnan'dan, albümün ismi Sovyetlerden, şarkının ismi İtalya'dan, grubun kendisi Amerika'dan.



17. Neil Halstead - Seasons
Slowdive'ın yaratıcısı ve beyni Neil Halstead'in 1995'te Slowdive'ın dağılmasından sonra Mojave 3 ile birlikte yürüttüğü solo projesinin 2001 çıkışlı debut albümü "Sleeping On Roads" ile "iyi ki başlamış" dediğimiz solo kayıtlarının en güzelini buraya bırakıyorum.




16. Deerhunter - Helicopter
Atlantalı indie, dream pop grubu Deerhunter 4AD'nin yakın dönem en iyi işlerinden biriydi şüphesiz. 2010 yılında yayımladığı "Halycon Digest" albümünden "Helicopter" şarkısı grubun en güzel şarkısı olduğu için listede 16. sırada yer veriyorum.




15. Clan of Xymox - Masquerade
Amsterdamlı gothic rock grubu Clan of Xymox'ın 1986 çıkışlı ikinci uzunçaları "Medusa" gothic müziğin etkisinin azaldığı bir dönemde daha hüzünlü, daha slow bir sound ile öne çıkıyor. "Masquerade" benim de en sevdiğim Clan Of Xymox şarkısıdır.




14. His Name is Alive - Are We Still Married?
Michiganlı dream pop grubu His Name is Alive 1991 yılında yayımladığı "Home Is In Your Head" albümü grubun müzik otoriteleri tarafından en çok puan alan albümü oldu. "Are We Still Married?" ise shoegaze'in zirvede olduğu bir yılda shoegaze, dream pop ve slowcore öğelerin birleşmesiye ortaya koyulmuş muhteşem bir şarkı.




13. The Birthday Party - Nick The Stripper
Nick Cave'in Rowland S. Howard ile birlikte The Boys Next Door sonrası grubu olan The Birthday Party 1981 yılında ikinci stüdyo albümü "Prayers On Fire"ı yayımlayıp "Nick The Stripper" şarkısına bir video klip çekti. Nick Cave'in delilik zamanları olan The Birthday Party'nin post-punk, hardcore, gothic rock ile sentezlendiği "Nick The Stripper" listenin 13. sırasında yer alıyor.



12. Lush - Ladykillers
Shoegaze'le başlayıp britpop'la bitirdiği kariyerinin en sevilen şarkısı "Ladykillers" olan İngiliz shoegaze grubu Lush'ın son albümü "Lovelife" britpop akımının kurbanı olmuş olsa da "Ladykillers" ile bu kötü tercihi toparlayıp harika bir iş çıkarıyor.



11. Mojave 3 - Love Songs on the Radio
İngiliz shoegaze efsanesi Slowdive'ın "Pygmalion" albümünü yayımlayıp dağıldığı yıl Neil Halstead ve Rachel Goswell öncülüğünde başlayan dream pop, indie folk grubu Mojave 3, 1995 çıkışlı debut albümü "Ask Me Tomorrow" ile independet müziğe adeta "sadcore" dersi vermişti. Bu kadar yoğun hüzünle yoğrulmuş albümün en huzurlu şarkısını listenin başlarına koymak isterdim fakat 4AD'nin bize anlatacakları var daha.




10. Dif Juz - A Starting Point
Instrumental post-punk müziğin en başarılı ismi kim diye sorarlarsa hiç tereddüt etmeden "Dif Juz" diyebilirsiniz. 4AD ile ismi bütünleşen gruplar arasında olan Dif Juz 1985 yılında yayımladığı "Extractions" albümüyle öne çıkıyor. "A Starting Point" ise benim favori şarkım olup listenin ortasında yer veriyorum.



9. Pale Saints - Sight of You
Shoegaze'in en önemli temsilcileri arasında olan İngiltereli Pale Saints shoegaze'in zirvede olduğu bir dönemde Primal Scream'in erken dönem kayıtlarından etkilenip tüm zamanların en iyi shoegaze albümlerinden birine imza atarak "The Comforts Of Madness"ı yayımlıyor. "Sight of You" kuşkusuz en sevdiğim shoegaze şarkılardan biridir benim de.



8. Ultra Vivid Scene - Mercy Seat
New Yorklu alternative rock grubu Ultra Vivid Scene, grupla aynı ismi taşıyan debut stüdyo albümünü 1988'de yayımlayıp "Mercy Seat" klibine bir de video klip çekerse erken dönem shoegaze şarkılarının en iyi örneğini ortaya koymuş olur. Nitekim The Jesus And Mary Chain ve The Velvet Underground'dan etkilenmek bunu gerektirir. "Mercy Seat" geç dönem 80'lerin en iyi alternative rock şarkılarından biridir bana kalırsa.



7. Red House Painters - Katy Song
Slowcore, sadcore müziğin en iyi örneklerinden biri olan Red House Painters müzik dehası Mark Kozelek tarafından 1988'de California'da kuruldu. Taşı toprağı müzik olan California'nın havasından mıdır, suyundan mıdır bilinmez müzikteki etkisi hemen hissediliyor. Şarkılarında bolca folk öğelere de yer veren Red House Painters 1983'te yayımladığı ikinci albümü "Red House Painters I" albümünden 90'ların en iyi slowcore şarkılarından biri olan "Katy Song" ile listenin 7. sırasında olmayı fazlasıyla hak ediyor.



6. Pixies - Where is My Mind?
Adını "Fight Club" dışında duyanların da olduğu Pixies 1986'da Boston'da kuruldu. Hemen 4AD'nin radarına takılan grup hem 4AD'nin, hem de kendi kariyerlerinin en iyi işlerinden birine imza atarak 1988 çıkışlı debut albümü "Surfer Rosa" ile listeleri altüst etti. Albümün en güzel şarkısı "Where is My Mind?" için tüm zamanların en iyi alternative rock şarkılarından biridir demek abartı bir yorum olmaz diye düşünüyorum.



5. Harold Budd / Elizabeth Fraser / Robin Guthrie / Simon Raymonde - Sea, Swallow Me
Harold Budd ile Cocteau Twins'in sıradışı çalışması olan bu uzun isimli tek albümlük proje 4AD tarafından yayımlanmış en güzide albümlerden biridir bence 1986 çıkışlı "The Moon And The Melodies". Klasik Cocteau Twins soundlarıyla dolu bu albümde Elizabeth Fraser'ın "Sea, Swallow Me" şarkısında İskoç aksanını kullanarak sözleri anlaşılmayan bir vokalle ortaya koyduğu kelimelerle anlatılamayan bu muhteşem performansa listede 5. sıradan yer veriyorum.



4. Dead Can Dance - Carnival of Light
İsmi 4AD ile adeta bütünleşen Dead Can Dance ethereal wave dendiğinde kuşkusuz akla ilk gelen isim olma özelliğini taşıyor. Lisa Gerrard ve Brendan Perry ikilisinin Viktoryen dönem motiflerini gothic müzikle buluşturduğu bu muhteşem proje ilk meyvesini 1984'te grupla aynı ismi taşıyan debut albümü "Dead Can Dance" ile verdi. Şarkıları birçok filmde ve belgeselde soundtrack olarak kullanılan Dead Can Dance'in kült albümünden "Carnival Of Light" şarkısını listenin en özel şarkılarından biri olarak kabul ediyorum.



3. Bauhaus - In The Flat Field
Gothic rock müziğinin tartışmasız en iyi ismi Bauhaus "Bela Lugosi's Dead" single'ından sonra yeni kurulan plak şirketi 4AD Records ile anlaşarak 1980'de "In The Flat Field" albümünü yayımlayarak tüm zamanların en iyi gothic albümüne imza attı. Bu albümün bir başka özelliği de 4AD'nin yayımladığı ilk longplay albüm olmasıdır. Albümle aynı ismi taşıyan "In The Flat Field" 5 dakikada gothic rock dersi veriyor. Türünün en iyisi olan bu albümde "Dark Entries", "Double Dare" gibi harika şarkılar da bulunuyor.



2. This Mortal Coil - Song to the Siren
4AD'nin patronu Ivo Watts-Russell'ın supergroup projesi olan This Mortal Coil 1983'ten 1991'e kadar muhteşem işler çıkarmış, her seferinde ayrı bir güzellik ortaya koymuş bir kült projedir. Belki de tüm zamanların en iyi supergroup projesi demek yanlış olmayacaktır. 1984'te yayımlanan ilk albümü "It'll End In Tears" Cocteau Twins, Dead Can Dance, Dif Juz, Cindytalk ile ortak çalışmanın sonucu yayımlanmış 80'lerin en iyi albümlerinden biridir. Albümden üç favori şarkım Lisa Gerrard'ın seslendirdiği "Dreams Made Flesh", Gordon Sharp'ın seslendirdiği "Kangaroo" ve elbette Liz Fraser'ın seslendiği Tim Buckley'nin muhteşem şarkısı "Song to the Siren".



1. Cocteau Twins - Five Ten Fiftyfold
Cocteau Twins'in debut albümü Garlands'ten sonra Will Heggie'nin gruptan ayrılmasıyla Robin Guthrie ve Elizabeth Fraser'ın birlikte 1983'te yayımladığı albüm olan "Head Over Heels" Cocteau Twins'in en geride kalmış, hak ettiği değeri görmeyen ve "underrated" olarak kategorize edebileceğimiz bir "masterpiece" albümdür bana kalırsa. Cocteau Twins gerçekten de "Heaven or Las Vegas" albümünün gölgesinde kalmış bir külttür, efsanedir. "Head Over Heels" dream pop müziğin ilk örneği olmakla birlikte Cocteau Twins'in gothic, post-punk sound'dan sıyrılıp daha derin, daha hüzünlü, daha soft şarkılar yaptığı bir geçiş albümüydü. Bu albümle birlikte o ürkütücü hava gitmiş, Liz Fraser'ın soprano vokali ve Robin Guthrie'nin dream gitarı sahneye çıkmış. "Five Ten Fiftyfold" en sevdiğim Cocteau Twins şarkısı olmanın yanı sıra "Head Over Heels" en sevdiğim ilk üç albümden biridir. Bu yüzden bu muhteşem şarkıya listenin birinci sırasında yer veriyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder