13 Eki 2016

Albüm Kritiği: The Radio Dept. - Running Out Of Love


The Radio Dept. 6 yıl önce yayımladığı albümü "Clinging to a Sceme" albümünden sonra ilk kez yeni bir stüdyo albümüyle karşımızda. Ara ara single şarkılarla yüzümüzü güldürmeyi ihmal etmeyen dream pop müziğin prostest kanadı The Radio Dept. electronic öğelerin bolca kullanıldığı biraz politik, biraz sosyal mesajların yer aldığı yeni albümü "Running Out Of Love" albümünü Labrador Records etiketiyle yayımlıyor. Ben de albüm hakkında bir yazı kaleme aldım.

"Running Out Of Love" 21 Ekim'de fiziksel olarak yayımlanıyor. Ancak ilk kez NPR Music'te stream olarak yayına girdi.


Açılış şarkısı Sloboda Narodu özlediğimiz The Radio Dept. şarkılarından çok tatlı bir esinti olmuş. Hırvatça-Sırpça "halka hürriyet" anlamına geliyor. 1942'de idam edilen Yugoslav partizan Stjepan Filipovic'in idamdan önce söylediği "Smart fasizmu, sloboda narodu!" (faşizme ölüm, halka hürriyet) sloganından alıyor ismini. Albümde gitarın nadir kullanıldığı naif bir dream pop örneği olan bu güzel şarkıyı dinlerken The Radio Dept.'in eski günlerine dönüyorsunuz. Şarkı ayrıca geçen yıl yayımlanan Death To Fascism single'ından esintilenerek hazırlanmış. Klasik bir The Radio Dept. şarkısı olan Sloboda Narodu albümdeki en güzel şarkılardan biri diyebilirim. "Freedom now!"

İkinci şarkı Swedish Guns albümden yayımlanan ikinci single parçaydı. Daha önce de dinleme fırsatı bulduğumuz bu harika şarkı bolca synth öğelerin kullanıldığı The Radio Dept.'in yeni yüzü oldu. Her ne kadar gitar kullanılmasa da ve bu nedenle yoğun bir eleştiriye maruz kalsa da, Swedish Guns tüm bu eleştirileri boşa çıkaracak kadar çok güzel. Şarkıyı bu kadar çok güzel kılan şey hiç kuşkusuz şarkının ritmi, sözleri ve Johan Duncanson'un harika vokal performansı.

İlk iki şarkı ne kadar muhteşem olsa da aynı şeyi We Got Game için söylemek pek mümkün değil. Konu The Radio Dept. olunca istemsizce çıtayı yüksek tutuyorum. Ancak benim böyle bir yorum yaptığıma bakmayın. We Got Game piyasada dream pop veya indie pop etiketiyle yayımlanan birçok şarkıdan çok daha güzel. Elektronik öğelerin yine had safhada olduğu bu şarkı The Radio Dept.'in synthpop sularına ayak bastığı ilk şarkı olabilir.

Thieves Of State The Radio Dept.'in daha önceki albümlerinde de yer verdiği tadımlık bir ambient şarkı. Her albümde mutlaka denk gelebileceğiniz 2 dakikadan kısa bu intro tadındaki enstrümental şarkı albümün kısa bir trailer'ı olabilir.

Occupied albümün yayımlanan ilk single şarkısıydı. Daha önce de "nerede bu gitarlar?" diye eleştirdiğim şarkıya şarkının o güzel atmosferinin, sözlerinin ve Duncanson'un naif vokalinin hatrına saygı duydum ve bağrıma bastım. 7 dakika 18 saniyelik bu uzun şarkı (The Radio Dept. şarkıları uzatmayı sevmez) albüme dair ilk ipuçlarını taşır nitelikteydi: elektronik öğeler, synthler, hızlı bir ritim ve gitarsız bir sound. Fakat The Radio Dept. nereye dokunsa çiçekler açıyor. Bu da gol oldu!

Albümün altıncı şarkısı This Things Was Bound To Happen kötü bir giriş yapıp Duncanson'un muhteşem sesiyle bambaşka bir hâle bürünüyor adeta. Bir tane mi kötü şarkı yapmazsınız siz? Bu şarkıda da geçmişten esintilere tanık oluyoruz.

Can't Be Guilty derin bir sound ile başlıyor. Gerek şarkının ritmi olsun, gerek sözleri olsun, gerekse de atmosferi olsun pek bir sakin ve hoş. Ölüm, umutsuzluk ve sevgi gibi soyut kavramlara değinen The Radio Dept. son dönemlerde yoğun bir şekilde öne sürdüğü politik söylemden bir hayli uzakta kendi içine kapanık bir şarkıyla karşımızda. Evet, bu şarkı da muhteşem olmuş.

Committed To The Cause bas gitarla güzel bir giriş yapıp ritmiyle şarkının seyrini bozmadan aynı ölçekte devam ediyor. Çok farklı seslerin bir araya geldiği bu şarkının başlarında hafiften bir 90'lar havası sezdim. Şarkıda bas gitar Duncanson'un vokalinin bile önüne geçiyor.

Albümle aynı ismi taşıyan Running Out Of Love albümün ikinci enstrümental şarkısı özelliğine sahip. Sakin bir ritimle, Duncanson'un temiz dream gitar dokunuşlarıyla her ne kadar yenilik peşinde olsa da bir ayağının hâlâ geçmişte olduğunu gösteriyor bize The Radio Dept.

Albümün son şarkısı Teach Me To Forget house ritimle başlayıp derinden bir 90'lar elektronik müziğini verse de Johan Duncanson şarkıyı bir felakete sürüklemekten kurtarıyor. Ancak şarkı aralarında o kulak tırmalayan elektronik sound şarkının ilerleyen bölümlerinde house ritimleriyle de birleşerek albümün en kötü parçası olma hakkını kazanıyor. Bu şarkıyı Duncanson'un güzel vokali bile kurtaramadı.

Genel itibariyle baktığımızda elektronik çizgiye kayacak diye endişeyle beklediğim bu albüm neyse ki endişelerimi boşa çıkardı. Yer yer geçmişten izler taşıyan "Running Out Of Love" yeni tatlar arayışında olan The Radio Dept.'in muhtemelen bir geçiş albümü niteliğini taşıyor. İsveç'te günlük sosyal yaşamdan grup üyelerinin kendi yaşam deneyimlerine, anti-faşist duruştan iç dünyanın soyutluğuna uzanan bu başarılı albüm The Radio Dept.'e olan sevgimizi bir kez daha büyüttü. Evet, her ne kadar biz The Radio Dept. dinleyicileri grubun shoegaze, dream pop ve noise semalarında mütevazı uçuşuyla sevmiş olsak da grubun bu yeni stili, gitarsız şarkıları, elektronik ritimleri kendilerinden çok bir şey kaybettirmediğini rahatlıkla söyleyebilirim.

En güzel şarkı: Swedish Guns
En kötü şarkı: Teach Me To Forget
En güzel sözler: Can't Be Guilty

Not: 7/10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder